15 Şubat 2012 Çarşamba

UZAKTAKİ SES

Uzaklardan bir ses gelir… Sessizliğin içinden gelir bu ses… Kulağımızla duymayız bu sesi… Ama kalbimizle hissederiz … Kalbimizin hissetmesiyle bu sesi; uzaklar, yakın olur bir anda… Ama yakınlarda uzak olur aynı zamanda… Nasıl bir şey bu ey Tâlib? Bu öyle bir şey ki yakındakiler konuşur, duymazsın… Hareket ederler, hissetmezsin… Gözlerin, bedenin ve en önemlisi kalbin kilitlenir bu sese ey Tâlib… Kulağının duymadığını kalbin nasıl mı duyar ey Tâlib? Rüyayı bilirsin ey Tâlib… Göz görmez rüyayı ama kalbin hisseder/görür rüyayı… Bu seste rüya gibidir ey Tâlib… Hani rüyada iken yakındakilerini hissetmezsin ya… İşte bu seste rüya ile aynı fonksiyonu üstlenir ey Tâlib… Kimin mi bu ses ey Tâlib? Bu ses ey Tâlib uzaktaki yakının sesi… Terkedip gidenin sesi… Özlediğinin sesi… Geçmişinin sesi… Geleceğinin sesi… Ölümün sesi… Sevdanın sesi… Şehadetin sesi… Özlemin sesi.. Bülbülün sesi… Belki de senin sesin… Bu sesin dışa yansıması mı nedir, ey Tâlib?
Bir feryad yükselir sessizlikten
Duymaz kulağım feryadı, hisseder kalbim
Hisseden kalbim, dikenleştirir tüyleri
İşte o zaman boşanır yağmur taneleri…

Bilmem anlata bildim mi ey Tâlib…

SİZ Kİ…
-Toplaaaaaaaaaaaaaaaaaan
-Buyur şizofren…
-Konuşma yapacağım bugün size…
-Emredersin şizofren…
Ey bu vatan uğruna canını dişine katıp hayırlı evlatlar yetiştiren arkadaşlar!
Siz ki bu vatan için on yılda on beş milyon genç yetiştiren arkadaşlarımsınız…
Siz ki on yılda enaniyetli bir yaşam tarzını benimsemiş, bana dokunmayan yılan bin yaşasın şuuruyla bilinçlenmiş, tarihine hakaret eden gençlik kategorisine girmiş, sekülerizmi hayat felsefesi olarak ilan etmiş, medeniyeti giyim tarzında arayan, idealsizler arasına girmiş, vicdanlarını susturmak için kendilerini metalica’ya vermiş, çevresindekilerine sanki Sibirya’dan esmiş rüzgârlar gibi soğuğu savuran, vurdum duymaz on beş milyon genç yetiştirdiniz her yaştan…
Siz ki batının taklidi olmaya can atan arkadaşalarımsınız…
Siz ki batının fiziğini ülkemize yerleştirmek uğruna canınızı vermeye dair ant içtiniz…
Siz ki kendi ceplerinizi doldurmak için milleti açlığa sefilliğe mahkûm ettiniz…
Siz ki halka rağmen halk için inkılâplar getirdiniz…
Siz vazifenizi en iyi şekilde yerine getirdiniz… Tebrik ederim… Tebrik ederim…
-Bravo şizofren… En iyi şizofren bizim şizofren…

Katre-i Kulûb

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder